Antalya ilinin turistik merkezi olan Alanya tatilcilerin uğrak mekânlarındandır. Plajları ve gece hayatı ile bilinen bu ilçe özellikle tatil için sıklıkla ziyaret edilmektedir. Gezip görülecek yerlerin sayısının fazla olması günü birlik ziyaretçilerin de sayısını yükseltmiştir. Akdeniz bölgesinde bulunan bu ilçe şehir merkezinin doğusunda bulunmaktadır. Şehir merkezi ile arasında ki mesafe 140 km’dir, buda yaklaşık olarak 2 saat anlamına gelir. Şehir merkezinden 2 saat uzaklıkta olan ilçenin nüfusu ise 300.000’dir. Akdeniz ikliminin hakim olduğu bu bölge özellikle yazın çok sayıda turist ağırlamaktadır. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra yeme içme kültürü de oldukça gelişmiştir. Sahil boyunca boydan boya uzanan plajlarında vakit geçirmek ve dinlenmek isteyen tatilcilerin vazgeçilmezi haline gelmiş bir bölgedir.
MÖ 20 Yy dayanan bir geçmişe sahiptir. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bu küçük ilçe Hititler, Romalılar ve Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Bu sebeple ilçenin her bölgesin de tarihten izler bulmak mümkündür. Kimi uygarlıkların yapıları yıllar içerisinde yıkılmış olsa da bölgede yapılan arkeolojik çalışmalar Alanya’nın tarihini ortaya çıkarmıştır. Kuzeyin ’de Toros dağları bulunmaktadır. Bu bölgenin kimler tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Kentin bilinen en eski adı Korakesium’ dur. Bölgenin geçmişinin üst paleolitik çağa kadar dayandığı bilinen detaylar arasındadır. Bu bilgi yapılan kazılar ile netliğe kavuşmuştur. Bizans döneminde Kalanoros adı verilmiş olan bölge uzun yıllar Bizans yönetiminde kalmıştır. Selçuklu dönemin de ise adı Alaiye olarak değiştirilmiştir.
Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölge yaz kış ticaret edilen bir ilçedir. Kışın fazla yağış almaktadır. Yazın ise oldukça az yağış alarak sıcak geçmektedir. İklim özellikleri olarak tatilcilerin sevdiği bir iklim türüne sahiptir. Toros dağlarına yakın olması sebebiyle zaman zaman sis görülebilmektedir. Özellikle buna bağlı olarak sabahları gökkuşağı görülmesi olasılığı oldukça fazladır. Sadece hava sıcaklığı değil deniz sıcaklığı da bu bölge için önemlidir. Deniz sıcaklığı yıllık ortalaması 21,4 C iken ağustos ayında 27,9 C’dir. Bu ortalama sıcaklık seviyeleri Alanya’yı tatil bölgesi haline dönüştürmektedir. Yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce turist çekmektedir.
Yüz ölçümü 2.085 km2’dir. Akdeniz bölgesin de yer alan Alanya ilçesi Antalya’ya bağlıdır. Bölge içerisinde birçok ova bulunmaktadır. Toros dağlarına yakından bu sebeple zaman zaman sis görülebilmektedir.
Bölge içerisinde birçok farklı tarihi yapı bulunmaktadır. Tam anlamıyla bir turizm bölgesi olan Alanya’nın en çok bilinen yapısı kızıl kalesidir. Kızıl tuğla ile yapılmış olduğu için kızıl kule ismini almış bu kale turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Arkeoloji müzesi, etnografya müzesi, Atatürk evi müzesi bulunan ilçe küçük olmasına rağmen gezilecek yerlerin sayısı oldukça fazladır.
Alanya limanında görünüşü ile dikkat çeken bir simge haline gelmiş bir kuledir. Kızıl kule kızıl kahverengi taşlardan yapılmıştır. Bu sebeple adı kızıl kule olarak bilinmektedir. Sekizgen bir yapı olan bu kule 33m uzunluğa sahiptir. 13 yy ortalarında yapımı tamamlanmış olan bu gösterişki kule günümüzde etnografya müzesinin yeridir. Kule içerisinde 3 tane yazıt bulunmaktadır. 29 metrelik bir çapa sahiptir. 5 katlı halde tasarlanmış olan kule gerek rengi gerek görünüşü ile Alanya’nın en dikkat çekici yapılarından sadece bir tanesidir. Yapı Selçuklu Sultanı I.Alaaddin Keykubat tarafından yapılmıştır.
Alanya’nın sıcağından bunulanların uğrak noktası olan Dim Çayı alabalığı ile meşhur bir bölgedir. Çayın sesi eşliğinde yemek yiyebileceğiniz birçok restoran ve cafe bulunmaktadır. Çayın debisi fazladır bu sebeple rafting yapılmaya da oldukça uygundur. Sadece rafting yapmak için bu çayı ziyaret edenlerin sayısı ise azımsanmayacak kadar fazladır.
1967 yılında açılmış olan arkeoloji müzesi birçok tarihe esere ev sahipliği yapmaktadır. Tunç çağı, Flig ve Urartu medeniyetlerine ait eserler bu müzede sergilenmektedir. Kazı çalışmaları ile gün yüzüne çıkartılan çanak, çömlek takı ve heykeller ile müze genişletilmiştir. Eserlerin sayısı oldukça yüksektir bu sebeple en zengin arkeoloji müzelerinden bir tanesidir. Ziyaretçi sayısı oldukça fazla olan müzeye yurt içi ve yurt dışından binlerce ziyaretçi gelmektedir. Müzenin en çok ziyaretçi geçen heykeli Herakles heykelidir. Bu heykel özellikle mitoloji sevenlerin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bronz döküme sahip olan bu heykel İsa’dan sonra 2’nci yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bunun yanı sıra arkaik, klasik ve Helenistik döneme aitte birçok eser müzede sergilenmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 18 şubat günü Alanya’ya yaptığı ziyarette kaldığı evdir. Ev sahibi Tevfik Azakoğludur. 1935 yılın da Atatürk’ün bir süre kaldığı bu ev sonrasında ev sahibi tarafından kültür bakanlığına bağışlanmıştır. Bu bağış sonrasın da ev 1987 yılında müze haline dönüştürülmüştür. Müze olduktan sonra binlerce turistti ağırlayan evde Atatürk’ün kişisel eşyaları ve bazı telgraflar sergilenmektedir.
Oldukça gösterişli olan Alanya kalesi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İlk kuruluş tarihi bilinmemektedir. Roma, Bizans, Osmanlı ve Selçuklu medeniyetinden izler taşıyan bu görkemli kalenin surlarının uzunluğu 6.5 km’dir. 1217-1218 tarihleri arasın da Selçuklu topraklarına dahil edilmiştir. Selçuklular kaleyi sınırlarına dahil ettikten hemen sonra tekrar inşa etmişlerdir. Kale içerisinde bulunan kilisesi ise dikkat çeken bir diğer detaydır. Orta çağa ait olan bu kale mimari yapısı ile de farklılık yaratmıştır. Savunma amacı ile inşa edilmiş olan kalenin yanlarında bulunan yapıların bir çoğu tahrip edilmiştir. Zamanla yok olan bu yapıların kalıntıları arkeolojik çalışmalar ile ortaya çıkarılmıştır. Tahrip olmadan önceki hali ise çizimler ile gösterilmektedir. Bir tarafında Süleymaniye camisi bulunmaktadır. Caminin en belirgin özelliği geleneksellikten uzak olmasıdır.
Seki köyü sınırları içerisinde bulunan antik şehir Alanya’nın 20 km doğusundadır. Kent tarihinin MÖ 7yy’a kadar dayandığı düşünülmektedir. Bu bölgede birçok kazı yapılmıştır. Bu kazılarda elde edilen birçok eser bulunmaktadır. Bu eserlerin bir kısmı Alanya arkeoloji müzesin de sergilenmektedir. Oldukça büyük surlar ile çevrili olan kent geniş bir alana yayılmaktadır. Kent içerisinde tiyatro, dükkanlar ve evler bulunmaktadır. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda toprak altında kalan birçok eser çıkartılmıştır. Kentin girişinde bulunan kapı halen ayakta durmaktadır. Oldukça gösterişli olan bu kapı kentin simgesi haline gelmiştir. Çevresi ve manzarası oldukça güzel olan bu kent özellikle dinlenmek isteyen turistlerin vazgeçilmezleri arasında.
Damlataşın bitimi ile başlayan kleopatra plajı adını duyurmayı başarmış olan ve sevilen bir plajdır. Antik mısırın kraliçesinden aldığı adı ile bilinen bu plajda kraliçenin banyo yaptığı söylentisi bulunmaktadır. MÖ 69-MÖ 30 yıllları arasında yaşamış olan kraliçenin güzellik tutkusu olduğu bilinmektedir.
Şehir merkezinden yaklaşık 45km uzakta bulunmaktadır. Oldukça güzel bir manzaraya sahip olan bu kanyon Alanya’nın sıcak dan bunalanların keyifli vakit geçirmek amacıyla sıkça ziyaret ettiği bir bölgedir. Kanyonda fotoğraf çekilebilir, gezebilir ve çevrede bulunan onlarca restoranda oturabilirsiniz. Ayrıca bölgede alabalık yetiştirilmektedir.
Tersane, Tophane, Ehmedek, Teleferik, Colybrassus Antik Kenti, Hamaxıa Antik Kenti, Laertes Antik Kenti, Alara Kalesi, Alara Han, Süleymaniye Camisi, Bedesten, Alanya Feneri, Akbeşe Sultan Mescidi, Andızlı Cami, Sitti Zeynep Türbesi, Şarapsa Han, Hıdrellez Kilisesi, Damlataş Mağarası, Dim Mağarası
Alanya gezilecek yerleri daha detaylı incelemek ve güzel bir Alanya gezi rotası hazırlamak için “Alanya’da Gezilecek En İyi 10 Yer” sayfamızı inceleyebilirsiniz.