Oldukça geniş bir tarihe sahip olan Elmalı Antalya İline bağlı bir ilçedir. İlk merkezine 100 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ekonomisi tarıma dayalı olan bu ilçe içerisinde yaklaşık 60 mahalle bulunmaktadır. Özellikle elma yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bölgede Türkiye’nin %10’lük elma üretimi bu bölgeye aittir. Çanak şeklinde bir plato üzerinde kurulmuş olan bu küçük ilçe birçok medeniyetin himayesi altına girmiştir.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölge tarihi açıdan oldukça zengindir. Birçok Tümülüs, höyük, defineler ve anıtsal mezarlar arkeolojik çalışmalar sonucunda bulunmuştur. Bölgeye ilk yerleşmiş ve uzun süre yaşamış olduğu bilinen Likyalılar MÖ 5-4 yıllarında hâkimiyetlerini sürdürmüştür. Bunun yanı sıra Roma imparatorluğu, Bizans imparatorluğu, Selçuklu devleti ve Osmanlı devleti de bu bölgede hüküm sürmüştür. Yapılan arkeolojik kazılarda her medeniyete ait izler bulunmuş ve geçmişte yaşamış olan bölge halkı hakkında bilgi vermiştir. Bu küçük bölge Yıldırım Beyazıt’ın hüküm sürdüğü zamanda Osmanlı himayesi altına girmiştir. Osmanlı devletinin önemli merkezlerinden biri sayılabilecek Elmalı’da Antalya’nın en büyük Osmanlı yapısı olan cami yer almaktadır. Tarihi özelliklerinin fazla olması ve birçok medeniyete ev sahipliği yapması bakımından geniş bir tarihe sahiptir.
Genel hatları ile bakıldığından bölgenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa bağlıdır. Meyve üretimi konusunda oldukça başarılı olan bölge elmaları ile ünlüdür. İlçeye birçok destek yapılmıştır. Bu durum bölgede ki seracılığın gelişmesine olanak sağlamış ve büyümesine neden olmuştur. Üzüm ve meyve şarabının da yapıldığı bir bölgedir.
Turizm acısından büyük bir potansiyele sahip değildir. Her ne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olsa da görülecek tarihi yapıların sayısı oldukça azdır. Zamanla yıpranan, yıkılan ve kaybolan yapılar bulunmaktadır. Genel olarak bölgeye yapılan ziyaretler günü birliktir. İkliminin güzel olması sebebiyle yaz aylarında daha çok gezilip görülen bir ilçedir. Yazın bölgeyi genel olarak yazlıkçılar ziyaret etmektedir. Bu durum basit gibi görünse de ilçenin ekonomisini olumlu yönde etkileyen bir durumdur.
İlçede 49 köy bulunmaktadır. Antalya iline bağlı olan bu küçük ilçe turizm yönünden gelişmemiş olsa da günü birlik tatil ve geziler için önemli bir yere sahiptir. İlçe 1433 km2 yüzölçümüne sahiptir. Antalya’da bulunan 19 ilçe içerisinde büyüklük olarak 15. Sıraya sahiptir. İlçede 9 kentsel mahalle bulunurken 51 kırsal mahalle bulunmaktadır.
Yağlı pehlivan güreşleri Türkiye’de oldukça yoğun olarak yapılmaktadır. Birçok bölgede yaygınlaşmış olan geleneksel güreşlerden biri ise elmalı yeşil yayla yağlı pehlivan güreşidir. Bölgede gelenekselleşmiş olan yağlı pehlivan güreşlerine komşu şehirlerden birçok kişi katılmaktadır. Bir festival havasında geçen güreşler 560 yıla yakındır yapılmaktadır. Halen yapılmaya devam eden güreşler bölge için oldukça önemlidir.
Sadece Türkiye’de değil dünyada adını duyurmayı başarmış olan şehir ormanları her yıl binlerce turistti ağırlamaya devam ediyor. Batı Toroslarda ki ormanlara sahip olan bölgenin orman örtüsü 1000-2000 m yükseklikte bulunmaktadır. Birbirinden farklı bitki örtüsüne sahip olan bu bölge birçok araştırma içinde kullanılmaktadır.
Oldukça farklı ağaç tiplerinin bulunduğu bir doğa harikası olan çığlıkara ormanı 15.889 hektarlık bir alana sahiptir. Elmalı ilçesine 55 km uzaklıkta bulunmaktadır. Doğa sevenlerin sıklıkla ziyaret ettiği ve hayran olduğu bölge kendine özgü ağaç çeşitleri ile bilinmektedir. Bu bölgede yetişen ağaçlar ile oldukça gösterişli ve sağlam gemilerin yapıldığı bilinmektedir. Öyle ki bu ağaçların sağlamlığı tüm dünyaya kendini kanıtlamayı başarmıştır. Bu bölgeden kesilen ağaçların zamanında mısıra bile yollanmış olduğu da bilinmektedir. Oldukça güzel bir kokuya sahip olan sedir ağaçları çürümemesi ve yıpranmaması sebebiyle tapınak ve saray yapımında da kullanılmıştır.
Neolitik dönem hakkında birçok bilgiye ulaşmamıza sebep olan elmalı ilçesinde birçok arkeolojik kazı yapılmıştır. Bu arkeolojik kazılar sonucunda bölgede yaşayan medeniyetlere dair izler bulunmuş ve gün yüzüne çıkarılmıştır. Mezarlar, tapınaklar mimari yapılar bu bölge ki araştırmalar sonucunda ele geçmiştir. Türkiye’nin en iyi arkeoloji ve tarihi ile bilinen elmalı müzesi birçok tarihi esere sahiptir. Her yıl benlerce turisttin ziyaret ettiği bu müze bölgede yaşayan medeniyetler hakkında bilgi vermektedir. Hemen hemen bölgede yaşamış her medeniyete ait bir eser müzede sergilenmektedir. Ayrıca açık hava galerisine sahip bir müzedir.
Her ülke kendi bastığı sikkeler ile tarihte adını duyurmayı başarmıştır. Geriye kalan bu sikkeler bölgede yaşayan halk ve medeniyetler ile ilgili birçok bilgiyi barındırmaktadır. Arkeolojik çalışmalar ile ele geçen sikkeler oldukça önemli tarihi eserlerdir. 1984 yılında elmalı ilçesinde yapılan kaçak bir kazı sonucunda ele geçen Elmalı sikkeleri o dönemde yaşamış olan medeniyetlere ait tüm sikkeleri içermekteydi. Oldukça önemli bir buluntu olan elmalı sikkeleri ortalama 1900 adetti. Tarihi açıdan birçok bilgiye ulaşılmasına olanak sağlamış olan bu sikkelerden 1000 tanesi ise Likyalılara aittir. 1900 adet gümüş sikkenin bu bölgede bulunması bölgeyi tarihi açıdan önemli kılmıştır. Yüzyılın definesi olarak anılmaya başlayan bu sikkeler içerisinde bölgede yaşadığı bilinmeyen devletlere aitte gümüş sikeler bulunmaktaydı.